Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

GündemYüzyıllık Macera Turu

Bisikletle Yüzyıllık Macera Turu, 11 Haziran’da altıncı defa başlayacak. Doğa ile iki tekerin buluştuğu organizasyonu Çiğdem Baydar yazdı.

“Ne zaman bisikletin üzerinde bir yetişkin görsem, insanlığa dair umutlarım artar” H. G. Wells

Günümüzden 118 yıl önce İbnülcemal Ahmet Tevfik ve arkadaşı, İstanbul’dan Bursa’ya vapurla, Bursa’nın çevresini de bisikletin atası sayılan velosipetle dolaşarak bir seyahat gerçekleştirirler. Bursa Bisiklet ve Doğayı Sevenler Derneği’nin 118 yıl önce gerçekleşmiş bu maceranın anısına her yıl düzenlediği “100 Yıllık Macera Turu” bu yıl altıncı defa gerçekleşiyor. 175 sporcunun katılacağı tur, Bursa’nın Mudanya İlçesi’nden başlayacak; Nilüfer, Aksu, İnegöl, Yenişehir, İznik, Gemlik ve tekrar Mudanya’da sona erecek.

Ahmet Tevfik’in tuttuğu notlar ve izlenimleriyle oluşan bu seyahatnameye çok şey borçluyuz. İki bisikletli seyyahı Bursa’ya getiren macera arzusuna ve seyyah ruhuna bugün minnettarız. Sosyolojik bir belge sayılabilecek bu tür eserlerden bugün elimizde çok az mevcut.

Ahmet Tevfik ve seyahate katılması için bisiklete binmeyi öğrettiği, adını bilemediğimiz arkadaşının 266 kilometre süren yolculuğu sayesinde o döneme tanıklık ederiz. Velosipetlerinin gidonunu Bursa’ya çevirmelerinin nedeni, Bursa’nın Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olmasının yanı sıra tarihin her döneminde ticaretin canlı olması nedeniyle bütün seyyahların yolunu düşürdüğü bir kent olmasıdır. Biz de onların geçtikleri yerleşim birimleri hakkında her türlü bilgiyi, geleneği, görenekleri öğreniriz ve halkın yaşantısına tanık oluruz. Türkler tarafından kaleme alınmış az sayıdaki seyahatnamelerden biri olan bu seyahatname bugün hâlâ bizleri heyecanlandırıyor.

Günümüzden 118 yıl önce bisikletle Mudanya’dan Bursa’ya doğru yola çıksaydınız nelerle karşılaşırdınız? Bir bardak soğuk su içmek için Uludağ’dan indirilmiş kar bulacak kadar şanslı olmanız gerekebilirdi. Ya da bisiklet binmeyi bilen ikinci bir kişi bulamayacağınız için arkadaşınıza günlerce bisiklet sürmeyi öğretmek zorunda kalabilirdiniz…

Nereye Teşrif?
Ahmet Tevfik, “Hüdavendigar Vilayeti Dahilinde Velosipetle Bir Cevelan” (Yüzyıl Önce Bisikletle Bursa) adlı seyahatnamesinde hem bisikleti ve bisiklet sporunu tanıtmayı hedefliyor hem de farkında olmaksızın bize eşsiz bir belge bırakıyor.

Bütün bisikletçiler gibi Ahmet Tevfik de bir devrimcidir. Yerinde duramayan, yerinde sayamayandır. Yola çıkmaya teşvik eder. Değişimi, dönüşümü öğretir. Edebidir, ince ruhludur, şairdir, düşünürdür, bilgilidir. Yeşil Bursa karşısında başı döner. Yolculuk sonrasında akşam denizleri onu duygulandırır. Bizleri de bu tura katılmaya ikna eden aynı doğa hayranlığı, seyyahlık ruhu değil midir?

“Medeniyetin sefahati ile köy hayatı… Her ikisi de insanların haz duydukları şeyler olup birine alışanların ötekisini özlemesi ve yaşamını ona göre değiştirme imkanlarının peşinde koşması, hiç olmazsa istemesi, doğa yasalarının gereğidir.”

Hayatın rutininden sıkılan ve başka hayatlar arayanlara Ahmet Tevfik’in bu cümleleri haklı ve bilgelik dolu teselli gibi gelebilir. Bizi de yola düşüren, bilip görme, tanıklık etme, değiştirme dönüştürme arzusu değil midir? Günlük hayatın rutin labirentlerinde sıkılmış, şehrin ekşimiş havasında bunalmış ruh; kanatları, tekerleri, kürekleri ve yeni kaynakların sezgisini getiren diğer güçlere kavuşmak ister.

Dünyanın Bütün Haritalarının Altında Ne Var?
“Hayal edebildiğiniz her şey gerçekleşir” der Pablo Picasso. Macera, yaratmanın tohumudur. Yola çıkmak isteyen kişi, var olanla yetinmeyen, bilmek, keşfetmek isteyendir. Bisiklet varlıktır, hem beden hem ruhtur. Bizi hayal ettiğimiz yere ulaştıran uzay aracıdır. Sihirlidir, kutsaldır. Bir hayaliniz varsa yaşam güzel başlar, hayal elinizden tutar, sizi yürütür, gideceğiniz yere götürür. Hayal yaşamın gizli gücüdür. Bizim de tekerlerimizi döndüren yolun sonundaki bilinmezlik değil midir? Bizler de bu güzel ülkenin henüz kıyılmamış kıyılarında, yeşilliğe boğulmuş ovalarında kaybolmak, eşsiz hazinelerinin peşine düşmek için, yaşadığımız coğrafyayı, dünyayı daha iyi tanıyabilmek için, sahip olduklarımızı görmek için yola çıktık. “Bir ülkenin kıvrımlarını en iyi bisikletle öğrenirsiniz. Tepeleri inerken ve çıkarken pedal çevirip, terinizi akıttığınız için, onları olduğu gibi hatırlarsınız. Oysa bir motorlu araçla giderken sadece yüksek tepelerin farkına varabilirsiniz. Dolayısıyla üzerinde geçtiğiniz toprakları bisikletle olduğu kadar iyi hatırlayamazsınız” diyen Ernest Hemingway’i, bir şehre bisikletle ulaşanlar en iyi anlayanlardır.

Yüzyılımızda uygarlık, dünyanın belli bölgelerinde -o da tartışmalı olarak- belki genişliyor. Teknoloji gelişiyor ve buna bağlı olarak bilgi yayılıyor ama insanlığın temel sorunları karşısında hâlâ tam bir çaresizlik sürüyor. Tam da burada bir özgürleşme, bir yerden bir yere gitme ve seyyahlık aracı olarak bisiklet her geçen gün önem kazanıyor. Bu mutluluğu ve bisikletin verdiği bağımsızlık duygusunu benliğinde hisseden hangi bisikletçi yakınındaki insanlara bunu anlatma ihtiyacı hissetmemiştir? Biz bisikletçiler nerede bisiklete binen bir insan görsek heyecanlanırız, kutlamak isteriz. Bu bize bizi mutlu eden şeyi anımsatır, selam veririz, elini sıkmak isteriz, arabamızdaysak kornamızla sesleniriz, durup sohbet ederiz. Bisiklet bizim için göklerden yere inmiş bir çift kanattır. Bisiklet varoluşun gizemini çözer, felsefidir, ahlaklıdır, dürüsttür. Bedeninizin gücü, ruhunuzun gücüne denktir. Özgürleştirir bisiklet. Dengeler, gözyaşınızı siler, acınıza pansuman yapar, sizin için gökyüzünden endorfin sağar.

‘Olabilir’in ucuna yaptığımız bu seyahatte hepimiz kent insanının düşlerinin birer uçbeyiyiz. Bu ovaların bir günlük kralıyız, kraliçesiyiz. Macera olanaksızla olanaklılık arasındaki yoldur. Macera, saatin akrebini ilerletmek için en mucizevi armağandır. Bir maceraya eşlik etmekten daha öğretici ne olabilir?

Biz de kendi momentiyle, hafif bir itmeyle başlatılan bir çığ gibi, bugün 175 sporcu, Ahmet Tevfik ve arkadaşının -yüz yıl önce- verdiği ivme ile 6. Yüzyıllık Macera Turu’nu gerçekleştirmek üzere havaya doğru hücum ediyoruz.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Harika Çocuk

Harika Çocuk

3 sene önce
Sıfır

Sıfır

3 sene önce