Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nin 8. haftasında Anadolu Efes, Muratbey Uşak’ı 97-84 yendi. Maçın önüne geçen ise Errick McCollum ve attığı 41 sayı oldu. ABD’li oyuncu yedi kez denediği iki sayılık atışların 6’sında ve 12 kez denediği üç sayılık atışların da 8’inde isabet buldu. Bu sezon oynanan maçlardaki en yüksek sayıya ulaşan McCollum, basketbol dünyasında da ufak çaplı bir tartışmaya neden oldu. Bir kesim, başarılı oyuncunun skorer performansını alkışlarken, bir diğer kesim de rakip Muratbey Uşak’ın savunmasını eleştirdi. Eski basketbolculardan Ermal Kuqo da Twitter hesabından “Şimdi benim anlamadığım, McCollum mu Çin’deki gibi oynadı, yoksa Uşak mı Çin’deki gibi savunma yaptı?” sorusunu sorarak McCollum’un Çin kariyerini hatırlattı.
Uğur Ozan Sulak, Errick McCollum ile Socrates’in 32. sayısında Çin günlerini ve Çin Ligi’ndeki savunmaları konuşmuştu:
Panionios’la elde ettiğiniz EuroCup sayı krallığı ve akabinde Çin’deki 39.6 sayı ortalamalı sezon… Bu özgüven patlamasının sebebi neydi?
Sayı atabiliyorsan dünyanın her yerinde buna devam edersin. Efektifliğin azalıp artabilir ama odaklandığın nokta bellidir. Yunanistan bana çok iyi gelmişti. Panathinaikos ve Olimpiakos maçlarını özellikle çok iyi oynamıştım. Koç Ioannis Sfairopoulos’la da kimyamız uyuşmuştu. Hem ligde hem kupada başarılı bir yıl geçirdik. Sezon sonunda Çin’den gelen teklif, o zamana kadar basketboldan kazandığım paranın neredeyse üç katıydı. Stephon Marbury, Michael Beasley, Bobby Brown ve Andray Blatche gibi oyuncular da oradaydı. Şansımı denemek, farklı bir kültür görmek istedim.
Bir maçta 82 sayı atıp kazanamamak nasıl hissettirmişti?
Karmaşık… Tabii, rakipte Emmanuel Mudiay, Will Bynum, Yi Jianlian ve Jeff Adrien gibi oyuncular vardı. Çin için epey güçlü bir kadroya sahiplerdi yani. Bizim kadrodaki diğer ABD’li oyuncu Charles Gaines ise sakatlığı nedeniyle maça çıkamamıştı. Maça ilk beş-altı şutu kullanarak başladım. Baktım, hepsi basket oluyor, her atışım giriyor… Periyot bittiğinde 22 sayım vardı. “Tamam, ben bugün 80 atıyorum” demedim elbette ama özel bir gün olabileceğine dair sinyaller almıştım. 40. sayıdan sonra takım arkadaşlarım kenardan bağırıp çağırmaya başladılar. 50’ye yakın şut kullanmışımdır. 82 sayının 25’ini de serbest atış çizgisinden attım. Maçtan sonra rekor kırdığım için bir kupa verdiler, onu ve maçın formasını saklıyorum. Eğer bir gün torunlarım iyi bir skorer olduğuma inanmazlarsa kanıt olarak onlara kupayı göstereceğim.
“Çin’de savunma yapılmıyor” algısına karşı argümanınız var mı?
Bana inanın, o kadar boş kalmıyoruz. Savunma yapılıyor. Asya basketboluyla Avrupa’daki oyun arasındaki en temel farklardan biri, yabancı oyuncuların sürekli ikili-üçlü sıkıştırmalara maruz kalmaları. Avrupa’da bunu yapamazsınız çünkü sahadaki diğer dört oyuncudan biri mutlaka cezayı keser. Çin’deki takımlarda ise iki-üç oyuncu haricinde top kullanabilecek fazla isim yok. Maç da 48 dakika. Doğal olarak skorlar biraz şişiyor. Maç başına ortalama 30’a yakın top kullanıyordum. Yine benim gibi birçok oyuncu vardı ligde. Ritim yakalayınca 50 sayıyı çok rahat görüyorduk.
*Bu röportajın tamamı, Socrates’in Kasım 2017 sayısında yayımlanmıştır. Eski sayılarımıza buradan ulaşabilirsiniz.