10 ila 16 Mayıs tüm dünyada Engelliler Haftası olarak geçildi. Her yıl olduğu gibi yine etkinlikler yapıldı, tüm engellilere sözler verildi ve her biri, bir sonraki sefere dek hafızalarımızdaki yerlerini aldılar. Engelli vatandaşların Türkiye’de yaşadığı zorluklar, çektiği sıkıntılar ve yaratılış gereği ihtiyaç duydukları desteğe pek ulaşamadıkları bir sır değil. Doruk Davran da onlardan biri…
23 Temmuz 1994’te doğan Doruk’a, henüz 18 aylıkken otizm tanısı konmuştu. Ailesi, o andan itibaren bambaşka bir dünyaya adım attıklarının farkındaydı. Benzer durumdaki her aile gibi çocuk nörologları, pedagoglar, özel eğitimciler, psikolog ve psikiyatrlar yeni adresleri hâline gelmişti. Doruk’un tedavisi için özel eğitimler ve çeşitli alternatif yöntemler denendi. Öfke nöbetlerini, hiperaktivitesini ve otizme dayalı stereotip hareketlerini en aza indirgeyeceği düşüncesiyle, üç yaş civarındayken yüzme sporu ile tanıştı. Bu kararda, elbette babası Fuat Davran’ın yüzme ile ilgili bilgi ve geçmişinin de etkisi vardı.
2008’e gelindiğinde ailesi -Doruk’un da fikrini alarak- onun yüzme sporuna profesyonel olarak devam etmesi kararını verdi. İyi sonuçlar gelmeye başlamıştı. 2010 yılında TOSSFED Türkiye Şampiyonası kapsamında gerçekleşen ilk yarışında büyük farkla şampiyon oldu. Aile, bu aşamadan sonra daha profesyonel yaklaşım gerektiği düşüncesiyle yüzme antrenörü arayışlarına başladı. Bu noktada Kocaeli Yıldızlar Yüzme Kulübü antrenörlerinden Aykut Çelik ile tanıştılar ve kısa süre sonra Doruk, yeni antrenörü sayesinde A takım antrenmanlarına katılır hâle geldi. Artık temposu tam anlamıyla bir profesyonel gibiydi ve haftada altı gün çift su antrenmanı yapmaya başlamıştı. Spora çok uygun atletik yapısı ve üst düzey görsel hafızası, onun profesyonel yüzücüleri izleyerek kendini geliştirmesine büyük katkı yaptı. Ayrıca kuvvet antrenörü Seçkin Soydan ile birlikte, ağırlık ve kara antrenmanlarına da devam ediyordu.
Doruk, 2010’dan itibaren her yıl Türkiye Şampiyonası’na katıldı. Neredeyse her branşta kazandığı birincilikler ile birlikte kategorisinin en iyilerinden birine dönüştü. 2011’den itibaren ise yurtdışındaki yarışlarda yüzüyor. Aşağıda, bu özel genç adamın global ölçekli başarıları yer alıyor:
-2011 INAS(Uluslararası Zihinsel Engelli Sporcular Federasyonu) Global Oyunları İtalya(100m serbest dünya 12.’si)
-2012 INAS Avrupa Şampiyonası Çek Cumhuriyeti(400m serbest 1.’si)
-2013 INAS Dünya Şampiyonası Yeni Kaledonya(50m serbest 4.’sü, 100m serbest 5.’si, 50m kelebek 9.’su)
-2014 INAS Avrupa şampiyonası Çek Cumhuriyeti(100m serbest 2.’si 200 serbest 3.’sü, 400m serbest 3.’sü, 50m serbest 4.’sü, 50m kelebek 4.’sü,4x50m serbest bayrak 2.’si, 4x100m serbest bayrak 2.’si)
Görüldüğü üzere Doruk, hem sahip olduğu doğal yetenek, hem de ailesinin büyük fedakârlıkları sayesinde, kendisine verilen şansları en iyi şekilde değerlendirdi. Amaçları da kazandığı başarılar ile doğru orantılı olarak büyümeye devam ediyor.
Geride bıraktığımız haftasonu Macaristan’da IPC Dünya Şampiyonası ve INAS Global Oyunları barajı için yüzdü. Tam üç kategoride(200m serbest, 100m sırtüstü ve 100m kurbağa) altın madalya kazandı. Daha önemlisi temmuz ayında İskoçya’da Dünya Şampiyonası’nda ve eylül ayında Ekvator’da INAS Global Oyunları’nda havuza girmeye hak kazandı. Hedefte tabii 2016 Rio de Janerio Paralimpik Oyunları var ama hikayesi tam bir Türkiye gerçeği. Doruk herhangi bir sponsor veya devlet desteğine sahip değil. Şu ana kadar kazandığı tüm başarılar, ailesi tarafından finanse edildi.
Evet, yüzme bu ülkenin en önde gelen sporlarından biri değil. Ancak bunu değiştirmenin yolları mevcut. Doruk, hayatla arasındaki engelleri yüzerek kaldırdı ve şimdi, devam edebilmek için birilerinin daha yardımına ihtiyaç duyuyor. Annesi Yapıncak ve babası Fuat, hâlâ tüm mesailerini, vakitlerini oğullarının daha iyi bir yaşam sürmesi için harcıyor. Sportif başarı elbette ilk öncelikleri değil ama gereken desteği alırsa, Doruk’un daha büyük işler başarması hiç de uzak bir ihtimal gibi görünmüyor.
