Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

GündemYorum5 soruda final

Socrates ekibi Oval Ofis'te toplandı ve Şampiyonlar Ligi finalini tartıştı.

Nasıl bir final bizi bekliyor? Skor tahminiz ne?

Caner Eler: 
Bunu biraz Juventus’un nasıl bir taktikle oynayacağı belirleyecek. Yani geride savunma yapıp kontra atak mı deneyecekler. Barcelona’nın açık alan bulamasa da tamamen pas temposuyla oyunu kontrol etmeye çalıştığı ve Juventus’u hapsedeceği bir ortam oluşabilir. Her ne kadar Allegri klasik İtalya stilinden daha farklı bir yapıyı enjekte etmiş olsa da savunmasında Chiellini’nin olmayışı bu anlayışta bir sorun yaratabilir belki. Tevez-Morata-Pogba-Vidal hız pistonları ve Pirlo komutasıyla Barcelona’nın hatasını kollayacaklar. İkinci seçenekte Bianconeri daha agresif ve atak oynayabilir. Bu sefer de Barcelona’nın bu sene Luis Enrique ile tiki taka‘ya ek yaptığı kontra atak unsuruyla Juventus’u dağıtma ihtimali var. Üç Tenor gibi uyum içinde gösterilerini sunan Messi, Neymar ve Suarez’i iştahlandıran bir durum olur iyice. Yani her halükarda daha az zaaf Barcelona’da mevcut. Juventus hamle bekleyip boşlukta ve tek bir hatada kontra yumruk, aparkat kollayacak boksör gibi oynayacak. Çok yönlü sert, taş gibi, agresif orta sahaları ile de kontrolü ele almaya çalışacaklar. Tüm bu beklentilerin yanına her türlü senaryoda Messi’nin ne yapacağı belirleyici olacak. Buffon’un dediği gibi Juventus onun bugün her zamanki gibi dünyalılarla futbol oynamaya gelmiş uzaylıya dönüşmemesini umacak.

Tahmin: Juventus 1-1 Barcelona
(Uzatmalarda Barcelona 3-1 Juventus)

Emre Özcan: Juventus genellikle oyun kontrolünü rakiplere bırakmayı seven bir takım değil. Fakat Şampiyonlar Ligi’ne ve kadro profili olarak kendisinden güçlü takımlara gelince iş biraz değişiyor. Barcelona’nın top hakimiyeti konusundaki zaman zaman takıntılı olan tavrıyla birlikte oyunu kontrol eden tarafın Katalanlar olacağını kestirmek zor değil. Alvaro Morata’nın sezon ortasında ilk on birdeki yerini almasıyla birlikte geçiş hücumlarını çok daha iyi yapan ve bunun da uzantısı olarak takım savunması biraz daha kuvvetlenen Juventus yine kendi alanını kapatmaya çalışacak. Zaten bunun tersini yapmaya çalışmaları muhtemelen en büyük hataları olur. Tempo da genel olarak muhtemelen standardın biraz altında kalır.

Tahmin: Barcelona 3-1 Juventus

Onur Erdem: Şampiyonlar Ligi’nde, uzun süredir maç öncesi taraflardan birinin bu kadar ağır bastığı bir final oynanmadı. Tamamen kağıt üzerindeki durumdan bahsediyorum bu arada. Geçen sezon Galatasaray’a yenilip gruptan çıkamayan Juventus’un karşısına Barcelona’yı koyduğunuzda terazinin dengesi biraz şaşıyor haliyle. Yine de Juventus’un yarı finalde Real Madrid’i elemiş olması, genel algının gerçeklerle o kadar örtüşmediğinin kanıtı gibi. İtalyanlar da buna güvenerek çıkacaktır sahaya. O özgüven, oyun planlarını ne derece etkiler bilmiyorum ama Juventus’un aksine Barcelona’nın neyi deneyeceği üç aşağı beş yukarı belli. Topa sahip olacaklar ve oyunu kontrol edecekler. Juventus da topun arkasına geçip rakibine mümkün olan en az boşluğu vermeye çalışacak. Maçın kilidi biraz da ilk golde saklı. Barcelona’nın golü ne kadar gecikirse Juventus da teraziyi o kadar dengeye getirecek. Özetle; eşitlik durumu maçta belirleyici olacak diye düşünüyorum. Süre uzarsa maç ortada, Barcelona adına bozulduğu andan sonra ise Juventus’un pek şansı olduğunu düşünmüyorum.

TahminBarcelona 3-0 Juventus

Atahan Altınordu: Lafı dolandırmaya gerek yok, Barcelona gerçekten de favori. Oyuna bütünüyle hükmetmeleri sürpriz olmaz. Juventus diğer maçlara oranla kendini daha fazla savunma pozisyonunda bulacaktır. Diğer yandan Pogba-Vidal-Marchisio üçlüsü, Lahm-Thiago-Alonso-Schweinsteiger dörtlüsünün başaramadığını başararak Barcelona’nın orta sahadaki hâkimiyetini kırabilecek potansiyele sahip. Her ne kadar en beklenmedik anda şapkadan fil çıkaracak bir ileri üçlüye sahip olsalar da, orta sahanın pas trafiğine kapatılması hâlinde Barcelona’nın alternatif çözümler üretmesi gerekebilir. Dipnot; 90’lı yıllara özlem duyan tarafsız sporseverlerin desteği de Juventus’un arkasında olacak. Bir diğer futbol dışı unsur ise İtalyanların 2006’da Dünya Kupası’nı kaldırdıkları stadın uğuruna inanmaları denilebilir.

Tahmin: Barcelona 3-0 Juventus


1521058-32418376-1600-900

Pirlo, Iniesta, Buffon, Dani Alves gibi oyuncular çok sayıda büyük final oynadılar. Diğer yandan Neymar, Morata, Pogba gibi oyuncuların bu seviyede ilk finali. Tecrübe ne kadar baskın bir etken olur? Ya da Juve’nin heyecanı avantaj olur mu?

Caner Eler: Bu tip safhalarda aynı NBA Playoff’ları gibi gençlerin yanındaki tecrübeler kilit rol oynar. Barcelona’nın 2006’dan bu yana oynayacağı dördüncü Şampiyonlar Ligi finali bu. Yarı finaller de cabası. Suarez, Neymar gibi daha havayı teneffüs etmemiş futbolcular olsa da o kültürün içindeler. Juventus ise arada Calciopoli skandalı olduğu için biraz bu ortamdan uzak kaldı. Fakat onun getirdiği de bir açlık var. Pirlo, Buffon ve Tevez gibi isimlerin rolü takım içinde çok daha kilit olacak. Her ne kadar Juventus “Yaşlı Hanimefendi” olarak tarihin en büyük devlerinden biri olsa da Pogba, Morata ve Marchisio gibi bu mertebede tecrübesi daha az olanlar için bu tecrübeli isimler dayanak noktası olacaklar. Üstelik Pirlo ve Buffon’un Berlin’de 2006’dan çok güzel anıları da onlara eşlik edebilir. Sadede gelirsek oyunun oynandığı tempo, hız ve fiziksel zorlayıcılık seviyesi bambaşka boyutta olsa ve gençliğin enerjisi kritik olsa da tecrübe her zaman daha büyük bir anahtar. Psikolojik güç savaşı olacak en nihayetinde taktiğin yanı sıra.

Emre Özcan: Aslında ikisinden birinin baskın olması gerekmiyor. Keza ikisinin öne çıktığı ya da hiçbirinin sahada görülmediği bir maç da izleyebiliriz. Gerçek olan şu ki Şampiyonlar Ligi finalleri son dönemde çok fazla genç oyuncu hikayesi barındırmadı. En son Bayern – Chelsea finalinde sürpriz bir şekilde ilk onbirde başlayıp kötü bir maç çıkaran Ryan Bertrand’ı görmüştük fakat bunun değişmesi için bol fırsat barındırıyor maç. Paul Pogba şimdiden pozisyonunun en iyi 2-3 oyuncusundan biri. Neymar keza öyle. Alvaro Morata’ysa attığı gollerle eski takımını yıkarak takımını finale çıkardı. Hatta Bayern önünde kariyerinin en iyi serilerinden birini çıkaran Ter Stegen’i de unutmamak lazım. Bu gençlerden 1-2’sinin bir şekilde damga vurmasını beklemek mantıklı görünüyor. İlk adaylar Neymar ve Pogba.

Onur Erdem: Böyle maçlarda tecrübe elbette önemli. Buffon ve Pirlo yıllardır buralardalar ve arkalarında hangi şart altında ne yapılması gerektiğini ezberleyecek kadar maç bıraktılar. Barcelona için de durum farksız. Genç dediğimiz oyunculara gelirsek; onlar da kariyerlerinde gerek milli takım gerek kulüp düzeyinde onlarca benzer sınava çıktılar. Tecrübesizliğin kendilerinden çok şey götüreceğini sanmıyorum ama artı da yazmayacak hanelerine. Buffon, Pirlo, Iniesta gibi isimlerse bu avantajlarını sonuna kadar kullanacaklardır.

Atahan Altınordu: Bahsi geçen genç oyuncular ilk büyük finallerine çıkacak olsalar da, daha önceki aşamalarda ve eski turnuvalardaki pek çok maçta kendilerini kanıtlamış, stresle başa çıkmayı öğrenmiş isimler. Buffon, Messi gibi çok final oynayan isimler ise zaten içlerindeki heyecanı hep saklı tutabildikleri için oynadılar o finalleri. Tecrübe ve heyecanın bu anlamda bir fark yaratacağını sanmıyorum.


 

1606750-34132398-1600-900 2

Hangi oyuncuların maça damga vurması beklenebilir? 

Caner Eler: Messi. Sanırım ilk verilecek cevap. Guardiola öyle bir sistem kurdu ki, ayrıca arkasında Inieste-Xavi gibi tarihin en iyi ikilisi var denerek değerinde bilgisizce not kırmaya gidenlere bu yıl tokat gibi Christopher Nolan’ın Interstellar filmindeki bahsettiği 5. boyutun kapılarını açtı adeta. Utandırdı. Şüpheye yer bırakmadı. Yetmedi geçen yıl fizik olarak iyi hissetmediği turnuvada Arjantin’i finale kadar taşıdı. Tarihin en iyisi o. Finale de damgasını vurma ihtimali yüksek. Bu final için etki olarak Juventus cephesinde ise Pogba ve Pirlo direksiyonda olacaklar. Onların yaratacağı orta saha kontrol etkisi maçın seyrinde önemli bir sapma oluşturabilir. Ama maç öncesi maçın nasıl oynanacağını tahayyül etmeye çalışırsam Buffon maçın kilit adamlarından biri haline gelebilir.

Emre Özcan: Genel perspektif içinde bakılacak olursa Juventus’un başarılı bir maç çıkarması için çok daha fazla oyuncunun öne çıkması gerekiyor. Carlos Tevez müthiş bir sezon geçirdi. Şampiyonlar Ligi performansı da çok etkileyici ve hücumda ona fazlasıyla bağımlılar. Ama Juventus için kilit nokta merkez orta sahası. Pirlo, Vidal, Pogba ve Marchisio’dan oluşan orta saha muhtemelen dünyanın en iyisi. Dolayısıyla Juventus’un şampiyon olmak için bu dörtlünün çok iyi performansına ihtiyacı var.

Barcelona’daysa “büyük üçlü” maçı onlar adına belirleyen unsur olur. Kendi standartlarında oynamaları bile galibiyet için yeterli olabilir. Sezonun yıldızlarından Busquets’in ise Arturo Vidal’e karşı pozisyon oyununda çok dikkatli olması gerekiyor. Sezonun en çok çalışması gereken maçlarından biri olabilir bu final.

Onur Erdem: Messi. İyi oynarsa Juventus’un herhangi bir şansı yok. Juventus’un da değil, dünya üzerindeki herhangi bir takımın şansı yok. O kötü ya da durgun olursa, o zaman başkalarından bahsedebiliriz belki ama ilk etapta yanına yazabileceğimiz bir yok gibi duruyor.

Atahan Altınordu: Dönemimizde Messi gibi bir oyuncu olmasaydı, bu soruya çok farklı yanıtlar verilebilirdi. Pogba’dan Vidal’e, Pirlo’dan Iniesta’ya, Neymar’dan Suarez’e muhteşem oyuncular sahada olacak. Fakat Messi varsa, kilit oyuncu Messi’dir. Juventus savunması belki Neymar ve Suarez’i etkisiz hâle getirebilir; ama Messi ne yapacağını kendi belirleyecektir. Juventus özelinde düşünüldüğünde ise Buffon ve Tevez’in performansları fark yaratabilir. Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı son 14 maçı ismini skor tabelasına işletemeden geçen Tevez, bu sezon zor anlarda aldığı sorumlulukla takımını finale taşıyan en önemli oyuncu oldu ve kendisi için rüya gibi geçen yılı en mutlu şekilde noktalamak isteyecektir.


Liverpool-Istanbul

En unutulmaz Şampiyonlar Ligi finali hangisiydi?

Caner Eler: 
Bir Liverpool taraftarı olarak 2005 finalini söylemem lazım belki de. Ama ben küçük yaşlarımda üzerimde büyük etki bırakmış iki finali tercih edeceğim kendime torpil yaparak. Biri Şampiyon Kulüpler döneminden kalma. 9 yaşındayken izlerken Van Basten- Gullit – Rijkaard üçlüsüyle beraber hastası olduğum Milan’ın şampiyonluğuydu. 1989’da Steaua Bükreş’i yendikleri final. Finalden öte o yıl oynadıkları tüm maçlar. Her biri birer armağan gibiydi. Bir çocuğun oyuncakları gibi. Bilhassa da yarı finalde Real Madrid’e beş attıkları maç tarihin en güzel resitallerinden biriydi. Van Basten’in büyüsü derin bir güce sahipti. Sizi hipnotize ederdi. Kesinlikle izlediğim en büyük golcüydü. 1994 finali ise futbol tarihinde bir dönüm noktasıydı. Cruyff’un yediğinin hep bir fazlasını atarak kazanma üzerine kurduğu muhteşem Romario, Stoichkov, Koeman ve Guardiola’lı Barcelona’sını 4-0 ile paramparça etmişti Milan. Sacchi’nin dehasının Capello’nun ince işçiliği ile buluştuğu o Milan’ın futbol tarihinin en iyi takımlarından biri olduğunu söylemek lazım. Taktik tarihinde de yeri farklıdır bu finalin. Massaro, Desailly ve Saviçeviç’in attığı gollerin güzelliğinin yanı sıra bek Panucci’nin hem futbolu hem de maç sonu kutlamasıyla da unutulmazlar arasındadır.

Emre Özcan: Muhtemelen herkeste İstanbul’daki Liverpool – Milan maçının yeri ayrıdır ama ben bir sonraki sezon oynanan Barcelona – Arsenal finalini unutamıyorum. Arsenal’in 10 kişi kaldığı maçta oynadığı futbol, öne geçtikten sonra gelmiş geçmiş en sevdiğim futbolcu olan Thierry Henry’nin kaçırdığı pozisyonlar ve Barcelona’nın şampiyonluğu. 10 yıldır devam eden hanedanlığın belki de başlangıcı olan maç.

Onur Erdem: 1999 Bayern Münih – Manchester United finali. O gün bir Alman ne kadar üzüldüyse o kadar üzülmüştüm. Kuffour’un gözyaşlarını hâlâ unutamıyorum.

Atahan Altınordu: Yine favoriden yana olacağım, İstanbul’daki final. Dünyanın en iyi takımına karşı devreyi 3-0 geride kapatıp şampiyon olmak dünyada gerçekleşebilecek en anlamsız hadiselerden biri ve üstüne çıkılması zor. Futbol tarihinin en özel hikâyelerinden biri olarak kalacak.


 

BARCELONA, SPAIN - APRIL 24:  Referee Cuneyt Cakir in action during the UEFA Champions League Semi Final, second leg match between FC Barcelona and Chelsea FC at Camp Nou on April 24, 2012 in Barcelona, Spain.  (Photo by Shaun Botterill/Getty Images)

Peki maçı Cüneyt Çakır açısından nasıl değerlendirmek gerek?

Caner Eler: Cüneyt Çakır’ın bu finali yönetmesi çok büyük bir olay, başta bunu söylemek lazım. Maçın ilk dakikalarından itibaren Juventus’un yapabileceği baskı futbolu daha sert oynayıp oyunun kontrolünü Barcelona’ya bırakmama hamleleri Cüneyt Çakır kritik dakikalar olacak. O dakikalarda kartlarını kullanma kararları maçın kaderini etkileyebilir.

Emre Özcan: Genel kanının aksine Juventus aslında savunma ağırlıklı bir takım değil. Dortmund ve Real Madrid’e karşı maçların önemli bölümlerinde yaptıkları katı savunma ve İtalyan takımı olmaları algıyı biraz o yöne çevirdi. Yoksa bahsettiğimiz takımın Şampiyonlar Ligi topa sahip olma ortalaması yüzde 56. 32 takım arasında beşinci sıradalar. Faul ortalaması çok yüksek olmayan ve oyunu çok sert oynamayan bir takım. Bu konuda en sabıkalı oyuncuları Chiellini de maçta forma giymeyecek. Ama tüm bunlar maçı Cüneyt Çakır için kolaylaştırmıyor. İki takım da sezonun ikinci yarısında direkt oyunda fazlasıyla mahirleşti. Zaman zaman temponun artmasını bekleyebiliriz ki muhtemelen Cüneyt Çakır bunun tersini isteyecektir. Gerçek ve önemli olansa Cüneyt Çakır’ın her ortamda muazzam hakemlik performansı gösterebilen bir noktaya çıkması. Şansının yüksek olmasını dilemekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.

Onur Erdem: Oyuncuların böyle bir maçta risk alacağını sanmıyorum. Onların almadığı riskler de Cüneyt Çakır’ın yönetimini kolaylaştıracaktır. Sıradan bir performans dahi gösterse, görevini yapmış ve finalden sonra kimsenin konuşmadığı bir hakem olarak hayatına devam eder. Aksi bir durum için çok bariz bir hata yapması gerekiyor, umarım yapmaz.

Atahan Altınordu: Cüneyt Çakır son yıllarda kırmızı kart göstermeye eskisi kadar hevesli değil, kendini biraz daha geri planda tutmayı artık başarabiliyor. Bu yolda alabileceği en iyi haberlerden biri Chiellini’nin oynamayacağı olabilirdi ve gerçekleşti. Chiellini’nin Suarez ile karşı karşıya gelmeyecek olması maçın tansiyonunu bir tık aşağı çekebilir. Onun yerini alacak olan Barzagli’nin Nesta tipinde daha narin bir savunma oyuncusu olduğu düşünülürse maçın hakemini zorlayacak en önemli iki unsur Suarez ve Neymar’ın penaltı alma teşebbüsleri ile Bonucci’nin sert müdahaleleri olabilir.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Harika Çocuk

Harika Çocuk

4 sene önce
Sıfır

Sıfır

4 sene önce