Socrates Web Beta v1.0

 
Futbol Basketbol Tenis Bisiklet Diğer Sporlar

Fransa Bisiklet Turu 2015Gündem30 Yıllık Dalgınlık

Fransa Turu'nda yüzü yıllardır gülmeyen Fransızlar, yeni Bernard Hinault'yu aramaya devam ediyor.

Bisikletle ilgili 10’dan fazla kitap yazmış olan ve hâlâ Guardian’da köşe yazılarına devam eden William Fotheringham’ın son biyografisi, efsane Fransız Bernard Hinault’yu konu ediniyor: Bernard Hinault: Rise and Fall of the French Cycling. Tur’u kazanan son Fransız olan Hinault’nun ismini şu sıralar duymuş olmanız doğal. Ne de olsa Tour de France mevsimindeyiz.

Henri Desgrange ve arkadaşlarının, gazeteleri L’Auto‘yu ayağa kaldırmak için ortaya attıkları yarış fikrinin başlattığı mevsim, yıllardır bizi ziyaret etmeye devam ediyor. Hem şimdilerde ismi L’Equipe olan gazete yarışın yanında başka gelenekler de yarattı. Fransa Turu süresince gazetenin sayfaları karıştırılır, Fransızca okuma imkanı yoksa en azından resimlere bakılır. Genelde o sayfalarda Fransızlar vardır. Ya da son yıllarda biraz öyle.

Bernard Hinault’nun 1985’deki Fransa Turu zaferinin ardından bir Fransız, Şanzelize’deki son etapta sarı mayoyu giyemedi. Manşetler, kapaklar sürekli umutla dolsa da yeni bir Hinault henüz yok.

Aslında umutlar geçen sene artmıştı. Yarışa ilk haftalardan veda etmek zorunda kalan Chris Froome ve Alberto Contador’un yokluğunda Vincenzo Nibali öne çıkıyordu ama belki onu geçen çıkardı. Çıkmadı. Yine de Fransızlar yarışı farklı bir gözle izledi. Tur’un ortalarında bir hafta boyunca L’Equipe kapağına sadece Fransızları taşıdı. Thibaut Pinot ve Romain Bardet hep oradaydı. Yerlerini bir defa Tony Gallopin’e kaptırmışlardı. Bu isimler haricinde Jean-Christophe Peraud da iyi günler geçiriyordu ama artık yaşı 37’ye gelmişti. Dünyanın en önemli bisiklet yarışının ev sahibi artık kendi evinde misafir olmak istemiyordu ve bu yolda gençlere ihtiyaçları vardı. Pinot daha önce yarışı kazanabileceğinin sinyallerini vermişti, Bardet ise ortaya yeni yeni çıkıyordu.

Nibali’nin kazandığı geçen seneki yarışı Peraud ve Pinot podyumda tamamladı, Bardet de 6. oldu. Hasret en az bir yıl daha sürecekti. Bu yılın 4 Temmuz günü yolculuk yeniden başladığında ise Bernard Hinault ismi bir kez daha ortaya çıkıyordu. 30 yıl önce, en son onun yaptığı şey yapılabilir miydi? Bu sefer belki ‘büyük dörtlü’den dolayı çok umut yoktu ama etap galibiyetleri ve podyum ihtimaller arasındaydı.

Bardet henüz ilk günkü bireysel zamana karşıdan tüm iddiasını yitirme noktasına geldi. Pinot için de işler ilk haftadan kötü gidiyordu. Mekanik problemler, kazalar derken geçen seneki gibi manşetleri süslemek hayal olmuştu.

Ama 14. etapta bir şans doğdu. Mende’de sonlanacak günün son kısmında Bardet atak yaptı, Pinot onu takip etti. Finişe doğru giderken kamera etap zaferi için ikisine dönmüştü. Ama arkadan gelen bir adam Fransız rüyasına nokta koydu. 18 Temmuz’da doğan Nelson Mandela anısına kutlanan Mandela Günü’nde, Fransa Turu’nda yarışan ilk Afrikalı ekip MTN-Qhubeka, Steve Cummings ile tarihinin ilk etabını kazandı. Yapbozun parçaları tamamen oturmuş, yıllar sonra anlatılacak bir hikâye doğmuştu.

Ancak Cummings’in atağı sırasında Bardet ve Pinot’nun hatası, daha doğrusu dalgınlığı büyüktü. İkili son kısımda fazlaca yavaşlamış, arka tarafla arayı biraz daha açma uğrunda beraberce çalışmak yerine birbirlerini yoklamıştı. Sonuçta olanlar oldu. Biri etap galibi olarak podyuma çıksaydı, belki de moral bulurdu. Etap kazandığından değil, Fransa Turu’nun organizatörü ASO ile çalışan Bernard Hinault mayolar giyilirken podyumda olduğu için. Onunla göz göze gelmek, belki alınacak bir takdir edici jest bacaklardaki ateşi harlardı. Belki de Hinault’ya orada yer vererek zaten bu yapılmaya çalışılıyordu. Ne de olsa son Fransa Turu zaferinden bir yıl sonra, Slaying the Badger’da da anlatılan 1986 Tur’unda, Greg LeMond için takım arkadaşı dememiş, kazanmak için onu sonuna kadar zorlamıştı. Şampiyonlukları, mayoları bırakın, Hinault sırf o sene için bile özel sayılırdı.

Bugünün Fransızlar podyumda olamadı. Takım arkadaşı değillerdi, sadece rakip olmalarına karşın doğru yerde bir atak yapamamışlardı. İki Fransız takımındaki iki Fransız. Son zamanlarda çıkış yapan bir başka genç vatandaşları Julian Alaphilippe’in bir Belçika takımı olan Ettix-Quick Step’te yarıştığı için diğerlerinden zeki olduğu söyleniyor. Belki durumlar biraz da takımlarla ilgilidir. William Fotheringham yeni kitabının başlığında ne diyordu? Fransız bisikletinin yükselişi ve düşüşü. Korteksi Bernard Hinault belirliyor. Fransızlar bu sene etap kazanabilir. Alexis Vuillermoz ile yaptılar, birkaç kez daha yaparlar. Ancak görünen o ki yeni yükseliş için beklemek, beklerken de değişmek zorundalar.

İlginizi çekebilecek diğer içerikler

Tahterevalli

Tahterevalli

3 sene önce
Harika Çocuk

Harika Çocuk

3 sene önce
Sıfır

Sıfır

3 sene önce